İmbatlı Mahallesi, 1825. Sk., 35575 Karşıyaka/İzmir

Laparoskopik Girişimler

Üroloji ameliyatlarında yakın zamanda gerçekleşen gelişmelerin en önemlisi şu anda “altın standart” olarak kabul edilen ve ameliyat tekniklerinde devrim niteliğinde olan “laparoskopik cerrahi” yöntemidir.

LAPAROSKOPİK GİRİŞİM NEDİR?

Üroloji ameliyatlarında yakın zamanda gerçekleşen gelişmelerin en önemlisi şu anda “altın standart” olarak kabul edilen ve ameliyat tekniklerinde devrim niteliğinde olan “laparoskopik cerrahi” yöntemidir. Halk arasında, kansız veya kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopik cerrahi; vücutta alışılagelmiş geniş kesiler yapmadan girilerek endoskopi (bir kameraya bağlı olan kamera ile elde edilen görüntü) eşliğinde uzun ve ince ameliyat aletleri ile yapılan ameliyat tekniğidir. Optik kameraya ek olarak sıklıkla 2 adet, değişik çaplardaki (5-10 mm) giriş noktalarından “trokar” adı verilen kanallar yerleştirilir. Optik kamera ile görüntü sağlanırken, diğer kanallardan bu teknik için özel geliştirilmiş aletlerle operasyon tamamlanır.

Ürolojide uygulanan ameliyatlarda organların (böbrek, üreter, prostat ve böbreküstü bezi gibi) rahatlıkla görülebilmesini sağlayan yüksek çözünürlüklü (HD) kamera sistemi ile görüntü bir ekrana yansıtılır. Bu da organın yaklaşık 10-15 kat büyütülmüş görüntüsü eşliğinde, daha detaylı ve güvenli bir ameliyat gerçekleşmesini sağlar.

LAPAROSKOPİK GİRİŞİMİN AÇIK CERRAHİYE AVANTAJLARI NELERDİR?

Açık ameliyata göre avantajları; kameranın yüksek çözünürlüklü büyütme gücü sayesinde doku ayrıntılarının daha detaylı görülebilmesi, kullanılan kamera ve cerrahi aletlerin dokuya yaklaştırılabilmesi nedeniyle daha titiz cerrahi yapılabilmesi ve açık ameliyatlarda görülen operasyon sonrası yapışıklıkların daha az olmasıdır. İşlem sonrası iyileşmenin açık ameliyatlara göre daha erken olması, daha az ağrı ve kanama nedeniyle hastalar günlük aktivite ve çalışma yaşantılarına daha kısa zamanda dönerler. Küçük yara izi ve estetik yara iyileşmesi önemli bir avantajıdır.

  • Dokuların daha büyük büyütme ile görülebilmesi
  • Daha detaylı görüntü ve cerrahi avantajı
  • Daha az kanama olması
  • Cerrahi sonrasında ağrının çok daha az olması
  • İyileşme sürecinin çok daha kısa olması
  • Günlük aktivitelere ve iş hayatına daha kısada dönülebilmesi
  • Kozmetik açıdan hastanın cildinde çok daha küçük yara izi olması

ÜROLOJİDE EN SIK YAPILAN LAPAROSKOPİK CERRAHİLER NELERDİR?

Ürolojik ameliyatların çoğunluğu miminal invaziv (daha az yaralayıcı) cerrahi olarak kabul edilen bu yöntem kullanılarak yapılabilir hale gelmiştir. Ancak, hastalar için açık cerrahiye göre önemli avantajlar sağlamasına rağmen, uygulanması için oldukça deneyim ve özellikle bu konu üzerinde edinilmiş özel bir eğitim gerektirmektedir.

BÖBREK

Böbrek Kanseri

Laparoskopik radikal nefrektomi (böbrek kanserinin kontrolü için bütün böbreğin çıkartılması)

Laparoskopik parsiyel nefrektomi (sağlam böbrek dokusunun bırakılarak sadece kanserli bölümün çıkartılması)

Fonksiyonsuz böbrek

Laparoskopik basit nefrektomi

Böbrek kisti

Laparoskopik böbrek kist eksizyonu

ÜRETER

Üreteropelvik bileşke darlığı (böbrek çıkış darlığı)

Laparoskopik pyeloplasti

Üreter taşı

Laparoskopik üreterolitotomi

Üreter darlığı

Laparoskopik üretero-neosistostomi

Laparoskopik Boari flap uygulaması

Laparoskopik Psoas Histch tekniği

SÜRRENAL (Adrenal)

Böbreküstü bezi tümörleri

Laparoskopik surrenalektomi

PROSTAT

Laparoskopik radikal prostatektomi (prostat kanseri)

MESANE

Sistosel veya uterus prolapsusu (Mesane veya rahim sarkması)

Laparoskopik sakrokolpopeksi

Veziko-vajinal fistül

Laparoskopik vezikovajinal fistül onarımı

Mesane tümörü

Laparoskopik radikal sistektomi ve üriner diversiyon

TESTİS

Testis Kanseri

Laparoskopik retroperitoneal lenfadenektomi

İnmemiş testis

İntraabdominal laparoskopik eksplorasyon